“`html
T24 Haber Merkezi
Türk Tabipleri Birliği (TTB) verilerine göre; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın “Giderlerse gitsinler” ifadesine rağmen, hekimlerin yurtdışına göçü devam ediyor. 2024 yılında, yurt dışında çalışmak isteyen 2 bin 692 doktor, ‘İyi Hal Belgesi’ almak için başvuruda bulundu. Hasta mobbingi ve meslekteki değersizlik, hekim göçünü tetikleyen başlıca etkenler arasında yer alıyor. TTB Merkez Konsey Üyesi Nilüfer Ustael, “Beş dakikada bir muayene baskısı, yetersiz maaşlar, sosyal hayattaki yoksulluk ve uzun çalışma saatleri, hekimler üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor” dedi.
İktidarın sağlık sektörüne yönelik politikaları, sağlık çalışanlarını zor koşullar altında çalışmaya mahkum etmeye devam ediyor. Bu durum, Türkiye’den ayrılmak isteyen hekim sayısını artırıyor.
TTB verilerine göre 2020 yılından bu yana hekim göçü hızla artmakta. Örneğin, 2020 yılında 931, 2021’de 1405, 2022’de 2685, 2023’te ise 3025 doktor, yurtdışında çalışmak üzere ‘İyi Hal Belgesi’ne başvurdu. 2024’te bu sayının 2 bin 692 olması, hekimlerin yurtdışına gitme isteğinin azaldığı anlamına gelmiyor. Ustael, bunun Avrupa’daki vize süreçlerinden kaynaklandığını vurguladı.
Türkiye’deki yaşam koşullarının zorlayıcı olduğunu dile getiren Ustael, tıp fakültesi öğrencilerinin bu zorlukların üstesinden gelmek üzere yurtdışına gitmeyi tercih ettiğini belirtti. Ayrıca, tıp fakültesi öğrencilerinin Almanca dil kurslarına yoğun ilgi gösterdiğini de ifade etti. Sonuç olarak, tıp eğitiminin kalitesinin düştüğünü kaydetti.
Ustael, hekimlerin üzerindeki baskıyı ve mesleğin giderek değersizleştiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Hasta ve akran mobbinginin yanı sıra, mesleğin değersizleşmesi, doktorların kendilerini değersiz hissetmesine ve ülkeden uzaklaşma ihtiyacı duymalarına neden oluyor. Ayrıca, tıp fakültesinden mezun olduktan sonra mecburi hizmet süresi, her geçen yıl daha da zorlaşıyor. Hukuki ve özlük hakları gün geçtikçe kayboluyor. Mecburi hizmet için yapılan geçici görevler, erkek hekimlere 2 gün önceden bildiriliyor. Bunun sonucu olarak, hekimler istifa etme veya görevden kaçma yönünde adımlar atıyor. Bunun yanı sıra TUS gibi zorlu bir sınav var ve bu sınavın standardizasyonu yok. İlgili kadrolar sürekli değişiklik gösteriyor. Asistan hekimleri üzerinde de benzer bir dağınıklık söz konusu.”
“Özkıyıma kadar giden durumu hiç yaşamadığımız kadar gözlemliyoruz”
Yaşanan bu baskılar sonucunda, hekimlerin yurt dışında kalma istekleri arttı. Ustael, yurtdışındaki doktorların kendilerini değerli hissettiklerini ve maddi kaygı taşımadıklarını belirtti. Yurt dışına çıkamayan hekimlerin ise psikolojik sorunlar yaşadığına vurgu yaparak, şunları ekledi:
“Yurtdışına gidemeyen meslektaşlarımız için depresyon, sosyal hayattan izolasyon ve özkıyıma kadar giden sorunların yaşandığını gözlemliyoruz. Bu konu bizim için oldukça hassas bir mesele. Daha fazla veriye ulaşmak amacıyla Türk Psikiyatri Derneği ve TTB’nin uzmanlık derneklerinden bilgi almak daha uygun olacaktır. Bugün geldiğimiz noktada hekim göçü ve meslekten uzaklaşma isteği önemli bir tartışma konusu haline geldi.”
“Hasta ve hekim arasında bir çatışma oluşuyor”
Son yıllarda sağlıkta yaşanan dönüşüm, hastalarda artan bir talep oluşturdu. Uzun süre uğraşarak randevu alan hastalar, hastaneye geldiklerinde yalnızca 5 dakika ayırıldığı için sıkıntı yaşıyor. Bu kısa süre zarfında, doktorun hasta geçmişine dair bilgi toplaması ve gerekli muayeneleri yapması imkânsız hale geliyor. Böylece hem hastalar hem de hekimler tatmin olmaktan uzak bir deneyim yaşıyor. Bu durum, hekimleri şiddet olaylarına maruz bırakabiliyor. Hem hastaların hem de hekimlerin bu sistemden memnun olmaması, ülke kaynaklarının etkin kullanılmamasına da yol açıyor.
Ustael, şehir hastanelerinin kurulmasına karşı çıktıklarını belirterek, bu hastanelerin kar amacı güttüğünü ifade etti. Ankara’da birçok hastanenin kapandığını, ancak yatak kapasitelerinin artmadığını vurguladı. Bu durum, hastaların özel hastanelere yönelmesine neden oldu. Sağlık sistemindeki sorunlar, genç hekimlerin yurtdışına çıkma kararlarına varmasına yol açıyor.
Televizyonlarda ‘Gassal’ gördük de ne oldu? Ölünce bizi yıkaması için en az 3 çocuk mu yapmalı? | Ekran Aşkına |
Günün öne çıkan haberleri… TIKLAYIN – Bolu’daki yangında babasıyla konuşarak 12’nci kattan atlayan Şevval Şahin, hayatını kaybetti TIKLAYIN – Ertuğrul Özkök: Yılmaz Özdil’in ameliyat sonrası yayında teşekkür ettiği üç insan TIKLAYIN – Evinde ölü bulunan kadının cesedi, yavru köpekleri tarafından yendi TIKLAYIN – Banu Alkan hastaneye kaldırıldı TIKLAYIN – Selahattin Demirtaş | Sorumlu yok, utanma yok, insanlık yok, bebek de yok artık TIKLAYIN – Yangın faciasının yaşandığı Grand Kartal Otel mühürlendi TIKLAYIN – Bakanlık ifşa etmeye devam ediyor; işte son taklit – tağşiş yapılan ve sağlığı tehlikeye düşürecek gıdalar listesi! |
“`
More Stories
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazırız
Bolu Barosu Başkanı Yangın Soruşturmasının Şeffaf Olmasını Talep Etti
Teğmenden teğmenlerin ihracına tepki: TSK’dan ayrıldı