T24 Haber Merkezi
Ömer Önhon, Türkiye’nin Şam Büyükelçisi olarak görev yapmadan önce ilişkilerin kesilmesiyle Kuzeydoğu Suriye’deki askeri operasyon hakkında bir yazı kaleme aldı.
Önhon, YetkinReport’ta yayınlanan makalesinde, “Operasyona dahil olan grupların çoğunun tek tip üniforma giydiğini ve orduda düzenli bir şekilde hareket ettiklerini” belirtti. Ayrıca iyi silahlarının olduğunu ve silahlı insansız hava araçlarının da kullanıldığını ekledi.
Suriye’deki resmi politikanın “Türkiye’nin hiçbir rolünün olmadığı” yönünde olduğuna dikkat çeken Önhon, “Ancak iç ve dış kamuoyunda, bu operasyonun ‘Türkiye’siz olamayacağı’ düşüncesi oldukça yaygın” ifadesini kullandı.
Rusya’nın Durumu
Önhon, Rusya’nın Devlet Başkanı Beşar Esad’a destek verme konusunda “nispeten yavaş davrandığını” belirtti. Ayrıca Rus kuvvetlerinin çatışmalara girmemelerine rağmen muhalifleri bazı noktalarda bombaladığını ekledi. Önhon’a göre Rusya, Ukrayna’daki durum nedeniyle Suriye’ye doğrudan müdahale etmek istemiyor ancak varlığını sadece Tartus limanı ve Hmeymim hava üssünde ve Esad üzerindeki etkisini korumakla sınırlamayı tercih ediyor.
Ancak Önhon, Rusya’nın Suriye için bir “kırmızı çizgi” belirlediğini ve bu çizgiyi aşılması durumunda daha farklı bir müdahalede bulunabileceğini yazdı. “Şu anda bu kırmızı çizginin ne olduğu hakkında sadece tahminde bulunulabilir” dedi.
İran’ın Rolü
Önhon’a göre, bu operasyonun sonuçlarından birinin, İran’ın Suriye’deki etkisinin azalması olacağını ifade ederek, “Suriye’deki ana aktörlerden hiçbiri (Türkiye, Rusya, ABD, İsrail), İran’ın Suriye’de aldığı darbelerden memnun değil” dedi. İran’ın, Esad rejimine yardım etmesine rağmen Suriye’deki etkisini artırma ve Şiiliği yayma çalışmaları nedeniyle rejim içinde tepki çektiğini belirtti.
Önhon, operasyonun Kürtlerle ilgili boyutunun ilgi çekici olduğunu, Halep’ten çekilen rejim unsurlarının stratejik noktaları YPG’ye devrettiğini ve YPG’nin bu bölgelerde varlığını güçlendirdiğini belirtti.
“Türkiye’nin İstediği Sonuç”
Önhon, Esad’ın 2011’den beri en zor günlerini yaşadığını ve Türkiye’nin kendi çıkarlarını göz önünde bulundurarak hareket edeceğini vurgulayarak, “Muhaliflerin geniş alanları ele geçirmesi ve Türkiye’ye gelen sığınmacıların çoğunun Halep ve İdlib kökenli olması, ülkemiz için olumlu bir gelişme” dedi. Ayrıca, operasyonun Suriye krizine siyasi bir çözüm için bir fırsat olabileceğini ve Türkiye’nin istediği gibi bir müzakere masasının oluşturulabileceğini öne sürdü.
Bu yazı yetkinreport.com sitesinden alınmıştır…